uzun vadeli iş garantisi sağlanabilir,
•
u iş garantileri, yeni finansman mod-
eline temlik edilecek kazanç olarak
katılır ve model sağlamlaştırılır.
Türkiye’de bundan sonra faaliyete
geçirilecek tesisler tamire de yönelik olacak
şekilde, hızlı ve etkin tamir hizmeti de
verecek şekilde oluşturulmalıdır. Ayrıca
koster tipi genel-kuru yük piyasası önümüz-
deki yıllarda büyük fırsatları beraberinde
getirecektir. Doğu Akdeniz’de aktif filo 4
yılda 6’da bir oranında erimiştir ve sipariş
defteri de bulunmamaktadır.
İhracata yönelik askeri projelerin artması
bir şans olabilir. Fakat burada SSM’nin
kendince bir politikası bulunmakta, bu da
sadece belirli tersaneleri destekleyerek hem
gelişimi belli bir odakta tutmak hem de milli
sırların korunmasını sağlamayı amaçlamak-
talar. Neticede Türkiye belli bir noktadan
sonra savunma teknolojileri ihraç edecek
duruma gelirse, yurtdışındaki örneklere
kıyasla tek bir büyük tersane yerine irili
ufaklı tersanelere sahip olduğumuz için bu
konuda da istisnai bir örnek olabiliriz diye
düşünüyorum.
Ayrıca offshore ünitelerin üretimi de
Türkiye’de hızla artmaktadır. Özetle niş
piyasaya, özellikli gemilere ve sınırları zor-
lamaya ihtiyacımız var. Bugün tersaneler
olur olmaz yüzlerde teklif isteğine cevap
vermek zorunda, projelerin gerçekleşip
gerçekleşmeyeceği bile belli değil ama mec-
buren mühendislerini çalıştırmak zorunda
kalmaktalar, başka şansları yok.
Gayret göstermeden, yeni pazarlar arama-
dan, fuar fuar gezmeden tersanelerimizin bu
dönemde iş bulabilmesi zor hatta imkansız
olacaktır.
SeaNews: Yerli gemi makinesi
yapılması projesini, Tülomsaş
örneğinde olduğu gibi, feasible buluyor
musunuz?
Salih Zeki Çakır:
Ülkemiz vakti
zamanında gemi makinesi yapmıştır. 1999
Gölcük depremi sonrası Pendik tersane-
sinin imkanlarının donanmamıza verilmesi
gerekmeseydi belki de üretim devam ede-
cekti. Hali hazırda kaçırılmış büyük bir
fırsat vardır fakat her konuda olduğu gibi
bunda da atılım fırsatımız bulunmaktadır.
Dünya’da şu anda ana makine teknolojile-
rinde yeni bir arayış söz konusudur. İnce
yakıt yakma zorunluluklarının getirilmesi,
ECA (Emisyon Kontrol Bölgesi) sınırlarının
genişletilecek olması, ekonomik ve ekolo-
jik tasarımlı makinelere olan ihtiyacı
arttıracaktır.
Bu hususta Türkiye’nin amiyane tabirle
Amerika’yı yeniden keşfetmesine gerek kal-
mayabilir fakat bu işin de çok ciddi Ar-Ge
gerektirdiği ve bu hususa dikkat edilmesi
gerektiği bir gerçektir.
SeaNews: Navlunları yakından
takip eden birisi olarak, son durumu
değerlendirir misiniz?
Salih Zeki Çakır:
Baltık kuru yük endek-
si Mayıs ayının başından beri düşüşünü
sürdürmekte, buna yavaş yavaş muson sezo-
nuna girmekte olan Hindistan’dan kömür
talebinin ve Güney Amerika’nın hasatının
da yavaş yavaş sona yaklaşması bir etken.
Capesize’lar Atlantik’te sıkıntı çekerken
Akdeniz’de beklentiler yükselmekte. Gerek
Atlantic, gerek Akdeniz , gerekse Karadeniz
içinden handysize ve handymax çıkışların
halen güçlü devam ettiğini görüyoruz fakat
armatörler navlunları belli seviyelerde tut-
makta zorlanmaktalar. Büyük tonajda yeni
tonajların yarattığı sıkıntıların süreceği
aşikar.
Küçük tonaja gelirsek, Karadeniz’de hayal
kırıklığı sürmekte, tüm gözler Temmuz ile
başlayacak kuvvetli tahıl çıkışına çevrilmiş
durumda. Akdeniz’de ise Batı Akdeniz’de
Kuzey Afrika ülkelerinin talepleriyle ayakta
durmakta. Kuzeybatı Avrupa ve kontinent’te
iyi ve genç gemiler işletme masraflarının
üzerinde iyi rakamlar kazanabilse de bu
bölgede de navlunlar düşüş eğilimine
girdi. Önümüzde yaz sezonunda Akdeniz
ve Karadeniz’de Ramazan’ın etkisiyle de
düşüşler görülebilecektir. Fakat Avrupa’da
iddia edildiği gibi bir iyileşme ve faa-
liyet artışı yakalanabilirse bunun navlunlara
yansıması da söz konusu olacaktır.
SeaNews: Türk konteyner-feeder
taşımacılarının giderek daha büyük
gemilerle bölgemizde yer alan
dev taşımacılık şirketlerinin reka-
beti karşısında şansları nedir? Ne
yapmaları gerek?
Salih Zeki Çakır:
Bu soru uzmanlığı
konteyner limancılığı veya taşımacılığı
olan bir kişiye sorulsa daha iyi olur fakat
feeder hareketleri bu bölgede daima
gerek duyulacak hareketlerdir. Bölgedeki
limanların altyapısı da bu büyük gemile-
rin tamamına uygun olmayacağından
feeder taşımacılarının hayatlarını devam
ettirebileceği fakat konteyner navlun
piyasasındaki olumsuz gelişmelerden ötürü
orta vadede sıkıntı çekecekleri aşikardır.
Bu arada bir önemli konu da bu büyük
şirketlerin artık kendi başlarına ülke ofisleri
açmaya başlamış olmasıdır. ÖTV’siz yakıt
kabotajdaki yük ve yolcu taşımacılığına
çok büyük bir teşvik vermiş olabilir fakat
KDV dolayısıyla ve uygulamadaki bir takım
sıkıntılar nedeniyle konteyner taşımacılığı
kabotajda gelişememektedir. Eskiden Kuzey
Afrika ülkelerine ve Doğu Akdeniz’e bolca
yapılan feeder konteyner taşımaları da Arap
Baharı ile kesintiye uğramış görünmektedir.
SeaNews: SeaNews dergisini nasıl
buldunuz?
Salih Zeki Çakır:
Evvelce de belirttiğim
gibi sadece İngilizce veya sadece Türkçe
yayımlanması daha iyi olacaktır. Burada
kitle doğru seçilmeli ve buna göre pozi-
syonlama yapılmalıdır. Dergide daha fazla
ekonomi haberine yer verilmesi isabetli
olacaktır. Mijanpajınızın da the Economist
gibi hem zengin hem de kolay okunur
bir içeriğe yönelik olması değerinizi
arttıracaktır.
n
18
June 2013
Uzman Görüşü