Özel Röportaj-Binali Yıldırım
36
May 2013
Marinalar
çok önemli
sosyal cazibe
alanlarıdır
SeaNews: Amatör yatçılığı
geliştirme konusuna ağırlık
verdiğinizi biliyoruz. Ancak
yat sahibi olma ve özellikle
de yatı bağlayacak bir yer
bulmaya sıra gelince önce-
likle maliyetler açısından orta
gelirli vatandaşa hitap etme
noktasında değiliz. Bu konuda
çalışmalarınız var mı?
Binali Yıldırım:
Bu alan hükümet-
imizin göreve geldiği 2002 yılındaki
durumumuz ile kıyaslandığında en çok
ilerleme gösterdiğimiz alanlardan birdir.
Geçmişte en çok ihmal edilen işlerden
biride maalesef yat bağlama kapasitesi
konusudur.
Marina sayılarını ve kapasitesini
arttırmak için çok sayıda proje Yap- İşlet-
Devret modeli ile faaliyete geçirilmiş ve
toplam kapasite 7000 den 16000 civarına
getirilmiştir.
Yatırımı planlanan ve devam etme-
kte olan projelerle bu kapasite 25000
e ulaşacaktır. Türkiyenin sahip olması
gereken kapasite yani hedef 50,000
olmalıdır.
Denize
ulaşmayı
daha da
kolaylaştıra-
cağız
Yaptığımız marinalar sadece deniz
turizmine ve deniz sporlarına hizmet
etmemekte ayrıca bulundukları liman ve
sahil kentlerinin kalkınmasına katkıda
bulunmakta ve yarattıkları cazibe
kaynakları ile bir sosyal yaşam alanları
olarak da hizmet vermektedirler.
Ancak biz marinaların yanı sıra ,
çekek yerlerinin sayısın arttırılmasını,
tüm sahil kentlerinde deniz severlerin
teknesi rahatlıkla denize indirebileceği
serbestçe kullanılabilen rampalar
yapılmasını, engellilerin denize ulaşımını
ve deniz hizmetlerinden yararlanmasını
kolaylaştırmayı amaçlayan çeşitli
projeleri yürütmekteyiz.
Türkiye
Denizci bir
Ülkedir
SeaNews: Bu sayımızda
kapak konumuz olarak ağırlık
vereceğimiz nokta Denizcilik
sektörümüzün geleceği. Sek-
törün 2023 yılında nerede
olmasını öngörmektesiniz?
Türk bayrağı beyaz listede;
IMO’da konsey üyesiyiz; Türk
Loydu tanınma çalışmalarını
sürdürüyor. Yakın gelecekte
denizci bir ülke olabilecek
miyiz?
Binali Yıldırım:
Bizim yapmamız
gereken denizciliğimizi geliştirmek
ve yüceltmektir. Cumhuriyetin
100’üncü yılında, 2023 e kadar mevcut
uygulamalarımızı daha da geliştirerek,
oluşturulmuş kuralları uygulayan değil
kural oluşturan, alınan tüm kararlarda
söz sahibi olan, denizin bir milinde de
bin milinde de can ve mal emniyetini
birinci öncelik olarak belirleyen ve
bu doğrultuda dünya denizciliğinin
en önde gelen ülkelerinden bir olarak
bölgesinde örnek alınan ve uygulamaları
hedef olarak belirlenen bir Türkiye
hedeflemekteyiz.
Bu hedef için gerekli olan İdari, teknik
ve operasyonel bilgi ve birikimimiz
var ve atacağımız yenilikçi adımlarla
Türkiye’yi sürekli iyiye, en iyiye doğru
götüreceğiz.
Paris MOU ya
üye olacağız
2023’e giden yolda öncelikli hedefle-
rimizden birisi de Türkiye’nin Paris
MOU’ya üye olmasıdır. Türkiye, Paris
MOU’ya üye olması durumunda bölge-
deki deniz emniyetine çok büyük katkılar
sağlayacaktır. ,
Standart altı olarak tabir edilen gemiler
tamamıyla temizlenecektir. Türkiye, tek
bir ülke olarak, yılda yaklaşık 2.500
yabancı bayraklı gemi denetlemektedir.
27 üyesi bulunan Paris MOU bölgesinde
yılda denetlenen gemi sayısı ise yaklaşık
15.000’dir. Yani Türkiye tek bir ülke
olarak Paris MOU’nun gerçekleştirdiği
denetimin %15’ini, hatta daha fazlasını
gerçekleştirecek donanım ve kapasiteye
sahiptir.
IMO‘nun
VIMSAS
denetimine
talip olduk
Ayrıca önemli bir gelişme olarak
belirtebileceğimiz husus da şudur.
Denizcilik İdaresi olarak Bakanlığımız
IMO nun VIMSAS ( Gönüllü ) deneti-
mine talip olmuştur. Eylül 2013 te
IMO tarafından görevlendirilen bir
teknik heyet bir hayfa süreyle idare-
mizi denetleyecek ve uluslar arası norm-
lara uygunluğumuzu belirleyecektir. Bu
denetim esasen 2015 yılından itibaren
bütün üye devletler için zorunlu hale
gelecektir. Biz şimdiden gönüllü olarak
bu denetime talip olduk. Arkadaşlarımız
gerekli hazırlık çalışmalarını yürütme-
ktedir. Bu da Bakanlığımızın özgüve-
nini göstermek açısından kayda değer
bir projedir.
SeaNews: Seanews Tur-
key dergisi denizciliğimizi
uluslar arası alanda daha
fazla tanıtma, uluslar arası
alandaki gelişme ve haber-
leri de Türk denizciliğine
aktarmak amacıyla yola çıktı.
Hareket noktamız denizciliğin
uluslararası bir sektör
niteliğinde oluşu ve bu an-
lamda denizcilik yayınlarımızın
buna paralel seyretmesi
gerektiği bu konuda bir
değerlendirmeniz olur mu?
Binali Yıldırım:
Yerinde bir tes-
pit yapmışsınız. Denizcilik alanındaki
yayınlar bakımından önemli bir boşluğun
doldurulmasına katkı sağlayacağınız
ümidiyle yayın hayatınızda başarılar
diliyorum.
n