Özel Röportaj-Binali Yıldırım
30
May 2013
2002 yılında 190 milyon ton iken, %104
artışla 2012 yılında 387 milyon tonu
aşmıştır.
Limanlarımızda elleçlenen konteyner
miktarı 2002 yılında 1,9 milyon TEU
iken, %268 artışla 2012 yılında yaklaşık
7,2 milyon TEU’ya ulaşmıştır.
Denizyolu ihracat taşımaları 2002
yılında 43 milyon ton iken, %112 artışla
2012 yılında 91 milyon tonu aşmıştır.
Denizyolu ithalat taşımaları 2002
yılında 90 milyon ton iken, %114 artışla
2012 yılında 192 milyon tonu aşmıştır.
Bu itibarla, denizyolu toplam dış ticaret
taşımaları 2002 yılında 133 milyon ton
iken, %114 artışla 2012 yılında 283 mily-
on tonu aşmıştır.
Denizyolu ile gerçekleştirilen dış
ticaretimiz 2002 yılında 40,7 milyar
dolar iken, %408 artışla 2012 yılında 207
milyar doları aşmıştır.
Transit taşımalar 2002 yılında 28,5
milyon ton iken, %99 artışla 2012 yılında
56 milyon tonu aşmıştır.
Limanlarımıza uğrayan kruvaziyer
gemi sayısı 2002 yılında 821 adet iken,
%105 artışla 2012 yılında 1.685 adede
ulaşmıştır.
Limanlarımızı ziyaret eden kruvaziyer
yolcu sayısı ise 2002 yılında 332 bin
iken, %541 artışla 2012 yılında 2 milyonu
aşmıştır.
Türkiye Akdeniz’deki kruvaziyer tur-
izminde İspanya, İtalya, Yunanistan’dan
sonra 4’üncü sırada olup 10 yılda 14
milyon yolcu limanlarımızı ziyaret
etmiştir.
Yurtdışı bağlantılı düzenli RO-RO
hatlarında taşınan araç sayısı 2002 yılında
200 bin adet iken, %102 artışla 2012
yılında bu rakam 400 bini aşmıştır.
Türk sahipli filomuz 2002 yılında 9,3
milyon DWT iken, % 160 artışla 2012
yılında 24,2 milyon DWT’luk kapasite ile
dünyada 15 inci sıraya yükselmiştir.
SeaNews: Denizciliğimizi
uluslararası alandaki du-
rumu nasıldır? Uluslararası
Denizcilik Örgütü ve diğer
uluslararası denizcilik
kuruluşlarında temsil faaliy-
etlerini değerlendirir misiniz?
Binali Yıldırım:
Denizcilik sektörü
uluslar arası alanda temsil konusunda da
sektörünekonomikgelişimvebüyümesine
paralel bir gelişme, iyileşme göstermiştir.
Öncelikle sağlanan gelişmeler ve büyüme
ve kalite artışı ile Türk Denizciliği itibar
kazanmıştır. Bu itibar tüm uluslar arası
faaliyetlerimizde hissedilmektedir. Beyaz
bayrağa geçmiş Türk gemisinin kaptanı
artık denetimlerden korkmamaktadır.
Uluslar arası örgütlerde Türkiye sözü
dinlenen, fikri sorulan, tüm faaliyetlere,
uluslar arası çalışmalara katılan aktif bir
bayrak devleti olmuştur.
Uluslararası
Sözleşmelerde
Süreçleri
Hızlandırdık
Son birkaç yılda çok sayıda Uluslar
arası sözleşmeye taraf olunmuş daha
önce başlatılan süreçler hızlandırılmış,
Parlamentomuzun onayları birbiri
ardına gelmeye başlamıştır. Gemi Geri
Dönüşüm Sözleşmesi, Balast Water
Management, Marpol Annex 6, Bunker
Sözleşmesi vb gibi bazı sözleşmeler Türk
Deniz Mevzuatının ne kadar ileri stand-
artlara geldiğinin göstergesidir. Ağustos
2013 te yürürlüğe girecek olan MLC
sözleşmesine taraf olmak üzere çalışmalar
devam etmek olup bu konuda Çalışma
ve Sosyal Güvenlik balkanlığımız ile
işbirliği içindeyiz. Bütün bunlar da
Türkiyenin hem IMO ve diğer uluslar
arası kuruluşlar nezdinde hem de dünya
piyasalarında itibarını artırmaktadır.
Bunda sektörde sağlanan büyüme,
yapılan limanlar, marinalar, balıkçı
barınaklarının sayısı ve kapasitesindeki
artış önemli rol oynamıştır. Türk gemi
adamları STCW’ nin beyaz listesindedir
ve verdiğimiz ehliyetler ve sertifikalar
AB Ülkelerinde tanınmaktadırlar. AB
mevzuatı ile uyum neredeyse tam olarak
sağlanmıştır. Deniz haydutluğu gibi tüm
dünyanın yaşadığı sorunlarla mücadel-
eye Türkiye fiilen ve etkili bir şekilde
katılmaktadır.
Türkiye
Dünyaya
hizmet
vermektedir.
Deniz Çevresini korumak için Acil
Mücadele Merkezleri kurmakta, denizde
can mal ve çevre emniyetini sağlamak için
ileri teknoloji projelerini hayat geçirme-
kte, VTS sistemleri, gelişkin haberleşme
hizmetleri ile denizde seyrüsefer
güvenliğine katkıda bulunmaktadır.
Türk Bayrağı
Paris MOU
Beyaz
Listesindedir
İdaremizin kararlı çalışmaları ve çağa
uygun adımları neticesinde 2001 yılı ver-
ilerine göre Paris Memorandumu Liman
Devleti denetimlerinde Türk Bayraklı
gemiler % 25 denetim-tutulma oranı ile
kara listede yer almakta iken, 2003, 2004
ve 2005 yılları itibarı ile giderek iyileşen
bir performans göstererek denetim-tutul-
ma oranı yaklaşık 3,5 kat azalmış; 2006
yılında ilk kez “Gri Liste”ye, 2008 yılında
da ilk kez “Beyaz Liste”ye geçilmiştir.
Bu tarihten itibaren Türk Bayrağı
Beyaz Listedeki konumunu iyileştirerek
korumuş olup, halen Paris MOU’nun
Beyaz Listesinde yer almaktadır. Yine
benzer şekilde, Tokyo MOU, Akdeniz
MOU, Karadeniz MOU, USCG başta
olmak üzere diğer MOU’larda da gemile-
rin tutulma sayılarında ciddi azalma-
lar kaydedilmiştir. Türkiye Akdeniz ve
Karadeniz MOU’ların kurucu bir üye-
sidir.
Türkiye
denetleyen
bir ülke oldu
Türkiye sadece gemileri denetlenen
bir ülke değildir; Limanlarına gelen
yabancı bayraklı gemileri ciddi bir
şekilde DENETLEYEN bir Ülkedir. Türk
Denizcilik İdaresi Akdeniz Mutabakat
Muhtırasını 1997 yılında, akabinde
Karadeniz Mutabakat Muhtırasını 2000
yılında imzalamıştır.
Limanlarımıza uğrak yapan yabancı
bayraklı gemiler bu MOU prosedürleri
ve 2006 yılında çıkarılan Liman Devleti
Denetimi Yönetmeliği kapsamında
Liman Devleti Kontrol denetimlerine tabi
tutulmaktadır.
2003 yılında 506 yabancı bayraklı
gemi limanlarımızda denetlenirken, 2012
yılında yaklaşık 5 kat artarak toplam 2308
yabancı bayraklı gemi denetlenmiştir.