Page 35 - seanews_june

Basic HTML Version

Makale
www.seanews.com.tr
33
Süleyman Savaş
2
008 yılında küresel çapta yaşanan
mali krizde deniz taşımacılığı çok
büyük zarar görmüş ve birçok
denizcilik şirketi iflas etmiştir.
Bugün hala varlık gösterebilenler ise ayakta
kalabilmek için büyük sıkıntılara göğüs
germek durumunda kalmışlar ve kalmaya
devam etmektedirler.
Uzun yıllardan sonra denizcilik sek-
törü ilk kez büyümeyi bırakmış hatta
küçülmüştür. Birkaç yıl önce inşa edilmiş
gemiler bile bugünün rekabetçi ortamına
uyum sağlayamamış, bu süreçte yarı dolu,
yarı boş olarak sefer yapmak zorunda
kalmışlardır.
2008 öncesinde, devletler ve özel
yatırımcılar sektördeki büyümeye paralel
olarak büyük yatırımlarla tersanelerini,
limanlarını ve işletmelerini büyütmüşler
teknolojilerini yenileyerek insana yatırım
yapmışlardı. Ancak bugünkü duruma
bakıldığında, bu yapılan yatırımlar boşa
gitmiş gibi görülmektedir.
Sektörde lider konumda olan birçok den-
izcilik şirketleri ve bazı bankalar bile bıçak
sırtında yürümek zorunda kalmış, ne yazık
ki iflas bazıları için kaçınılmaz olmuştur.
Görülen o ki denizcilik sektörü bir zaman-
lar kazanç kapısı olan küreselleşmenin bir
kurbanı haline gelmiştir.
Küresel krizin ölümcül domino etki-
sinin denizcilik sektörünü olanca hızı ile
vurması, 2011ve 2012 yılı içinde bazı gemi
işletmecilerinin kiraları altındaki gemilerin
kira bedellerini, bazı armatörlerin ise perso-
nel maaşlarını dahi ödeyemeyecek duruma
gelmesine sebep olmuştur.
Bu durumda, hazırda parası olma-
yan işletmeler bir hayli sıkışık durumda
kalmışlardır. Bankalara olan ödemeler-
in yapılamaması ise bu kez de bankalar
için sorun olmaya başlamış ve bankaların
sektöre yeni krediler yaratmasının önünü
tıkamıştır.
Krizin bu en sert dönemlerinde birçok
işletmeci, bankalardan garanti yazıları
almakta zorlanmış ve sonuç olarak da
(zaten zor bulunan) birçok iş anlaşması
kaçırılmıştır.
Bankaların da finansal olarak kötü
durumda olan üretici ve tüccar şirketlerin
kredi sürelerini uzatmaması sonucu ham-
madde ve ürünlerde belirgin düşüşler
yaşanmıştır. Bunun sonucunda da üretici
şirketler kendi aralarında mal değişimine
başlayarak taşıma masraflarından ve riskler-
inden kaçınma yoluna gitmişlerdir.
Buna bağlı olarak taşınacak yükün
olmaması zor bir süreçte olan taşımacıları
daha da zora sokmuştur.
Denizcilik şirketlerinin kredi borçlarını
ödeyemeyecek duruma gelmesi, kredi veren
kurumların şirketlere dolayısı ile gemilere el
koyması ile sonuçlanmıştır. Normal bir iflas
durumunda kredi veren kuruluş el koyduğu
malları ilk fırsatta ve piyasa değerinin
altında satarak bir an önce zararlarının
büyük bölümünü kapatma çabasına girer.
Denizcilik sektöründe her nasılsa bu iş
biraz farklı işlemektedir. Tecrübeli deniz-
cilik bankaları sektörün işleyen bir dişli
olduğunu bildiklerinden kriz bitene ve sek-
tör iyileşene kadar el koydukları gemile-
ri bekletip market ve dolayısı ile sektör
düzeldiğinde çok daha uygun fiyatlarla
satmayı planlamaktadırlar.
Bu uygulama işletmeciler için zorlu bir
süreci daha beraberinde getirmektedir.
Kriz sonrası gemilerin ve de filoların satışa
sunulacak olması fiyatların yapay olarak
yukarı yönlü hareketine sebep olacaktır.
Buradaki tek sorun; brokerlerin hangi gemi-
nin doğru zamanda ne kadar edeceğini tah-
min edebilmesi olacaktır.
Normal şartlarda bu olumsuz duru-
mun, marketin yeniden düzenlenmesine
ve fiyatların aşağı yönlü hareketine yol
açması sonucu küçük çaptaki işletmelerin
daha büyük tonajlı gemilere sahip olmasına
olanak sağlaması gerekmektedir. Ancak
içinde bulunduğumuz olağanüstü durum,
geleneksel haldeki bu şansın maalesef
kaybolmasına sebep olmaktadır.
Bu yaşananlara bakıldığında, iyimser
beklentilerin gerçekleşmesinin uzunca bir
süre alacağını tahmin etmek zor değildir.
Bu bekleme süresinde finans kuruluşlarının,
işletmecilere ve armatörlere sağladıkları
finans desteğini kesmesi bu yıkımdan
sağ çıkmayı başaran işletmelerin önünü
kesmeye devam edeceği kesindir. İçinde
bulunduğumuz şartlar açıkça göstermek-
tedir ki; bu zayıf durumdan faydalanmak
ve ileri yönlü bir hamle yapmak isteyen
armatör ve işletmecilerin güçlü bir ser-
maye tabanına da sahip olmak zorunda
olmalıdırlar.
İleride yaşanacaklara ait ipuçları şu
an itibarı ile açık olarak görülmektedir.
Piyasalar düzelmeye ve yukarı yönlü
hareket etmeye başlamadan sektör bu
aşamalardan geçmek zorundaydı. Sektöre
18 ila 24 ay gibi bir süre verildiğinde tekrar
yükseliş rotasına oturmuş olacağı sürpriz
olmayacaktır.
Olanakları elveren şirketler, bu süreçte bir
sonraki yükseliş için pozisyonunu alabil-
ecek ve hazırlıklı olabilecektir. Fakat bazı
işletmeci ve armatörlerin önümüzdeki bu
süreçte nakit sıkıntısı çekmeye devam ede-
cekleri aşikârdır. Buna da en büyük etken
olarak zamanında ya da tam olarak geri
ödenemeyen krediler sonucu finans sek-
törünün yeni kredileri piyasaya sürmeme-
si olarak görülebilir. Geniş çaplı yeniden
yapılanma hareketlerinde krediler ve finans
desteği, denizcilik sektörünün mali krizden
çıkması adına önemli rol oynayacaktır.
Sonuç olarak; Ekonomik krizin olum-
suz etkileri tüm hızıyla devam ediyor ve
sektörün bu durumdan ciddi olarak kaygı
duyması gerekiyor.
Şu anda sektörde olumlu bir hava
yakalanmış değildir. Bu yüzden 2013
yılı finansal kuruluşlar, yatırımcılar ve
nihayetinde yeni armatörler için yeniden
yapılanmaya ve yeni krediler sağlamaya
karar vermek açısından zor bir yıl olacaktır.
Gelecek yıl bu firmalar için hala karanlık
bir yıl olabilir.
Ancak unutulmamalıdır ki; Bir kişinin
kaybı bir başkasının kazancı olarak
karşımıza çıkabilir.
n
Denizcilikte Son Durum ve
Sorunlar…